Tiroid Hastaları İçin Beslenme Önerileri

Tiroid bezi, beyin gelişimi, beyin fonksiyonları, adet döngüsü, büyüme, kalp ritmi, uyku düzeni ve düşüncelerin işlenmesinde etkin olan, T3, T4 ile kalsitonin hormonunu salgılayan, organizmadaki bir çok süreci kontrol eden önemli bir hormon kontrol merkezidir. Ancak dönem dönem yaşanmakta olan bazı sorunlar neticesinde hipertiroid ortaya çıkmakta ve aşırı üretim oluşmaktadır. Bu durum ise büyümede yavaşlama, kilo alımı ya da kilo kaybı, adet düzensizliği, huzursuzluk, depresyon, beyin gelişiminde azalma gibi  sonuçları ortaya çıkarabilmektedir. Bazı durumlarda ise hipotiroid hormonu, yani hormonların daha az salgılanması durumları ortaya çıkabilmektedir.

Tiroid bezi ya da tiroid hormonunun işlevlerinde ortaya çıkan sorunlar bir çok hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Hipotiroidizm (yetersiz miktarda tiroid hormonu üretimi) ve hipertiroidizm (tiroid hormonunun üretiminde artış) sıklıkla görülen iki sorun olarak kabul edilmektedir. Ayrıca tiroid bezinin bazı nedenlere bağlı olarak normalden daha büyük olması sonucunda guatr hastalığı ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte tiroid nodülleri, tiroid kanseri ve tiroditis yani tiroid bezinin inflamasyonu da görülebilmektedir. Haşimato hastalığı ise, kişinin tiroid bezine karşı bağışıklık sisteminin antikor üretmesi neticesinde ortaya çıkmakta olan otoimmun bir hastalıktır.

Tiroid hastalığının teşhis edilmesi basit bir kan testi ile teşhis edilebilmektedir. TSH hormonunun referans aralığının üzerinde olması sonucunda hipotiroid, tsh hormonunun referans aralığının altında olması sonucunda ise hipertiroid hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Bizler de makalemizde tiroid hormonu, hipertiroid, hipotiroid, TSH hormonu ve tiroid hastalarının beslenmesine dair bir çok konuya değiniyor olacağız.

 

 TSH Hormonu (Tiroid Stimülan Hormon) Nedir?

TSH tiroid uyarıcı hormon testi kanda yer alan TSH miktarını ölçmektedir ve tiroid bezine diğer hormonları nasıl üretebileceğini söylemektedir. Tiroid uyarıcı hormon ya da TSH hipofiz bezi tarafından üretilmektedir. Hipofiz bezi ise beynin tabanında yer alan bezelye büyüklüğündeki bir yapıdır ve çoğunlukla ana bez olarak adlandırılmaktadır. Ana bez olarak adlandırılmasının nedeni tiroid bezi de dahil diğer hormon üreten bezleri de kontrol ediyor olmasıdır. Beynin tabanında yer alan ve optik sinirlere yakın olan burun köprüsünün arkasında yer almaktadır. Bu bez beyinde bir bölge olan hipotalamus ile yakından çalışmaktadır.

Hipotalamus, hipofiz bezine daha fazla oranda TSH üretmesini söyleyen TRH yani tirotropin salgılayan hormonu üretmektedir. Hipofiz bezi adeta bir termostat gibi çalışmaktadır. Tiroid hormonu seviyesinin düşük olduğunu algılaması halinde daha fazla miktarda TSH salgılamaktadır. Tiroid hormon seviyesi yüksek ise TSH salınımı yavaşlamakta ya da durmaktadır.

Tiroid, boyun kısmının ön tarafında bulunan kelebek şeklinde küçük bir bezdir ve üç ana hormonu oluşturmaktadır. Bunlar;

Sistemimize kayıtlı diyetisyenler:

  • Triyodotironin (T3)
  • Tiroksin (T4)
  • Kalsitonin

Tiroid, bu belirttiğimiz üç hormonun salınması vasıtası ile büyüme ve metabolizma dahil olmak üzere bir çok sayıdaki farklı bedensel fonksiyonları da kontrol etmektedir. Tiroid uyarıcı hormon yani TSH testi tiroid hastalığı şüphesi olduğunda yapılmaktadır. Test sonucunda TSH değerine göre tiroid hastalığı hipertiroidizm ya da hipotiroidizm olarak adlandırılabilmektedir. TSH testi için özel bir hazırlık gerekmemektedir ancak test sonucunun doğruluğuna müdahale edilecek ilaçların alımı söz konusu ise bu durum doktor ile paylaşılmalıdır. Söz konusu ilaçların içerikleri Amiodaron, Lityum, Prednizon, Potasyum iyodür ve Dopamindir. Test öncesinde bu ilaçların alımından kaçınmak doğru sonuca ulaşabilmek için önem taşımaktadır.

Yüksek TSH Değerleri Ne Anlama Gelmektedir?

TSH hormonunun milli uluslararası normal değer aralığı litre başına 0,4 ila 5 birimdir ((mIU / L). Yapılan kan tahlilinde çıkan sonuç maksimum değerden daha yüksek ise muhtemelen az çalışan bir tiroid var demektir. Ancak gebelik söz konusu olduğunda TSH değerinin yüksek çıkıyor olması normal sayılabilmektedir. Ayrıca dopamin, steroidler ya da opioid ağrı kesiciler (morfin gibi) kullanılıyor ise normal değerlerden daha düşük bir tatlil sonucu elde edilmesi de mümkün olmaktadır.

Düşük TSH Değerleri Ne Anlama Gelmektedir?

TSH değerinin normal değerden daha düşük çıkıyor olması aşırı aktif bir tiroid söz konusu olduğu anlamına gelmektedir. Bunun nedeni olarak ise vücutta fazla miktarda iyot olması, graves hastalığı, fazla miktarda tiroid ilacı alımı ve tiroid hormonu içeren doğal besin tüketimi gösterilmektedir.

TSH kan testi ile sadece tiroid bozukluklarını değil aynı zamanda anti-TPO antikoru, serbest T3, serbest T4 değerleri ile tiroid tedavisine ihtiyaç olup olmadığı tespit edilebilmektedir.

Hipotiroid Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Tiroid bezinin az miktarda hormon üretmesi ve metabolizmanın yavaşlaması hipotiroidi hastalığının sonucudur. Kadınlarda hipotiroidizm görülme olasılığı erkeklere göre daha fazla orandadır. Vücudun normal kimyasal reaksiyon dengesini bozmaktadır. Nadiren de olsa hastalığın erken dönemlerinde belirtileri görülmektedir. Ancak zaman içinde tedavisi gerçekleşmeyen hipotiroidizm eklem ağrısı, kısırlık, obezite ve kalp hastalığı gibi bazı sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. 

Hipotiroid Belirtileri Nelerdir?

Hipotiroid hastalığının belirtileri hormon eksikliğinin şiddetine göre değişkenlik gösterebilmektedir. Ancak genel olarak herhangi bir belirti çoğunlukla bir kaç yıl içerisinde yavaş yavaş gelişmeye eğilimlidir.

Başlangıç aşamasında kilo alımı ve yorgunluk belirtileri neredeyse hiç farkedilmemiş ya da bu komplikasyon yaşın ilerlemesi ile gün yüzüne çıkabilir. Ancak metabolizmanın yavaşlaması devam ettikçe daha belirgin semptomlar gelişebilmektedir. En belirgin ve bilinen hipotiroid belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Soğuk havaya karşı hassasiyet artışı
  • Kabızlık
  • Cilt kuruluğu
  • Yorgunluk
  • Kilo artışı
  • Yüz bölgesinde şişlik
  • Ses kısıklığı
  • Kaslarda güçsüzlük
  • Kan kolesterol seviyesinin yüksek olması
  • Eklemlerde ağrı, şişme ya da sertlik
  • Kaslarda ağrı, sertlik ve hassasiyet
  • Adet düzensizliği ya da normal süreçten daha ağır geçen adet dönemleri
  • Saçlarda dökülme
  • Kalp hızında yavaşlama
  • Hafıza zayıflığı
  • Depresyon
  • Sık sık soğuk algınlığı ve grip olma
  • Düşük bağışıklık sistemi

Hipotiroid, tedavi edilmediği süre zarfında görülen semptomlar daha şiddetli hale gelebilmekte ve guatr hastalığının oluşmasına neden olabilmektedir. Ayrıca hafıza zayıflığı daha ileri düzeyde yaşanabilmekte ya da depresyon halinin hissedilmesi kaçınılmaz olabilmektedir.

Miksödem olarak adlandırılan ileri düzeydeki hipotiroidizm nadir olarak görülmektedir. Ancak hastalığın ortaya çıkması sonucunda hayati tehlike de söz konusu olacaktır. Miksödem rahatsızlığının en bilinen belirtileri arasında solunumun yavaşlaması, düşük tansiyon, tepkisizlik hali, vücut ısısında düşme ve en tehdit edici belirti olarak koma bulunmaktadır hatta ölümcül sonuçlar doğurmaktadır.

Sonuç olarak herhangi bir sebepten dolayı cilt kuruluğu yaşanıyor ise, vücutta yorgunluk hissi hakim ise, yüzde solgunluk ve kabarıklık var ise, kabızlık ya da seste boğukluk mevcut ise ve bu belirtilerden herhangi biri dahi yaşanıyor ise mutlaka bir dahiliye uzmanına danışılmalıdır.

Bebeklerde Hipotiroid

Hipotiroid, çoğunlukla orta yaş ve üstünde ki kadınları etkiliyor olsa da bebekler de dahil olmak üzer her yaşta görülebilen bir rahatsızlıktır. Başlangıç aşamasında tiroid bezi olmadan ya da düzgün bir şekilde çalışmayan bir tiroid bezi ile doğmakta olan bebeklerde hipotiroid olduğuna dair bazı belirtiler görülebilmektedir. Yeni doğanlarda hipotiroid ile ilgili sorun olduğuna dair görülen belirtiler arasında:

  • Bebeğin sık sık tıkanıyor olması,
  • Cilt ve göz beyazında sararma yani sarılık görülüyor olması,
  • Şiş ve kabarık bir yüz olması ve,
  • Büyük ve dışa çıkık bir dil

yer almaktadır. Hastalığın ilerlemesi sonucunda ise bebekler, beslenmede zorluk çekiyor olacaktır ve gelişimi normal bir şekilde seyredemeyecektir. Bununla birlikte kabızlık hali, aşırı derecede uyuklama ve kötü kas yapısı gibi sorunlar da kendini göstermeye başlayacaktır. Bebekler de hipotiroidizm hastalığı tedavi edilmez ise hafif görülen vakalar bile ciddi anlamda zihinsel ve fiziksel engellere neden olabilmektedir.

 

Çocuklar ve Gençlerde Hipotiroid

Genel olarak hipotiroidizm görülen çocuklarda ve gençlerde yetişkinlerle aynı belirtiler görülebilmektedir. Ancak bundan farklı olarak büyüme zorluğu, ergenliğin gecikiyor olması, dişlerin gelişemiyor olması, zihinsel gelişimde yetersizlik görülüyor olması de görülebilen belirtiler arasında yer alabilir.

Hipotiroid Nedenleri Nelerdir?

 Tiroid, yeterli miktarda hormon üretmiyor ise, vücuttaki kimyasal reaksiyonların dengesi bozulabilmektedir. Bu durum sonucunda hipotiroid rahatsızlığı ortaya çıkabilmektedir. Ancak tiroidin hormon üretemiyor olması bazı nedenlere bağlı olmaktadır. Bu nedenlere göz atalım:

Haşimato

Haşimato, hipotiroidin en yaygın nedeni olarak kabul edilmektedir. Bağışıklık sistemi kendi dokularına saldırmakta olan antikorlar ürettiğinde otoimmün bozukluklar ortaya çıkmaktadır. Sonucu olarak ise tiroid yeterli miktarda hormon üretememektedir. Bu durum her zaman belirtilere neden olmamaktadır. Bu sebeple de belirgin bir hasara sebebiyet vermeden birkaç yıl vücutta ilerlemesi mümkündür.

Hipertiroid Tedavisi

Hipertiroid yani çok fazla tiroid hormonu üreten kişiler, tiroid fonksiyonlarını normalleştirmek ve fonksiyonlarını azaltabilmek için sık sık radyoaktif iyot ya da antitiroid ilaçları alarak tedavi edilmektedir. Ancak bazı durumlarda hipertiroid tedavi süreci hipotiroid ile sonuçlanmakta ve bu durum kalıcı olabilmektedir.

Tiroid Cerrahisi

Tiroid bezinin bir bölümünün ya da tamamının cerrahi yöntemle alınmış olması hormon üretiminin azalması veya tamamen durması ile sonuçlanabilmektedir.böyle bir durum sonucunda yaşamı sürdürebilmek adına tiroid hormonu alınması gerekmektedir.

Tiroidit

Tiroid bezinin enflamasyonu sonucunda ortaya çıkmaktadır. Sık olarak viral enfeksiyon ya da haşimato hastalığı gibi otoimmün bozukluktan ileri gelmektedir. Bu durum sonucunda tiroid hormonunun üretimini etkilemekte ve sonuç olarak hipotiroidizm hastalığı oluşmaktadır. 

Postpartum Tiroidit

Doğum sonrasında bazı kadınlarda ortaya çıkabilen ve geçici olarak görülebilen bir tiroidit türü olarak görülmektedir. 

İyot Eksikliği 

Tiroid, hormon üretebilmek için iyot kullanmaktadır. İyot yetersizliği söz konusu ise hipotiroidi ortaya çıkabilmektedir. İyotlu tuz kullanımında iyot eksikliği de yaygın olarak görülmektedir. 

Radyasyon Tedavisi

İlaçlarBaş ve boyun kanserlerinin tedavi edilebilmesi için kullanıakta olan radyasyon, tiroid bezini etkileyebilmekte ve sonucu olarak hipotiroidiye neden olabilmektedir.

Bazı ilaçların kullanımı sonucu hipotiroidizm görülebilmektedir. Bu ilaçlar bazı psikiyatri bozukluklarının tedavisinde kullanılan lityum elementini içeren ilaçlardır. Bu tür ilaçlar kullanılıyor ise mutlaka doktora tiroid bezi üzerindeki etkileri sorulmalıdır.

Hipotiroid İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Hipotiroid, her yaşta kişilerin başına gelebilmektedir ancak bazı gruplar daha fazla risk altında olabilmekte ve düzenli olarak doktora giderek kontrollerini aksatmamalıdırlar. Risk grubunda olan kişiler:

  • 60 yaş üstü kadınlar
  • Aile içerisinde tiroid hastalığı hikayesi olanlar
  • Otoimmün hastalığı olan kişiler
  • Tiroid cerrahisi geçiren kişiler
  • Radyoaktif iyot ya da anti-tireod ilaçları ile tedavi görenler
  • Baş ve boyun ya da göğüs kanserinde radyasyon tedavisi alan kişiler

Hipotiroid Hastalığı Hangi Komplikasyonlara Sebep Olmaktadır?

Hipotiroid hastalığı belirtilerinin ortaya çıkması ile mutlaka bir dahiliye uzmanına gidilmelidir. Ancak bazı belirtiler kendini hemen göstermemesi ya da doktora gitmenin ihmal edilmesi sonucunda hipotiroid tedavisi yapılamamaktadır. Tedavi edilmeyen hipotiroid sonucunda bazı komplikasyonlar ortaya çıkmaktadır. Bu komplikasyonlar ise:

  • Kalp sağlığı problemleri,
  • Zihinsel sağlık problemleri
  • Guatr
  • Periferik nöropati yani bir çeşit sinir iletimi rahatsızlığı
  • Kısırlık
  • Doğum kusurları
  • Miksödem

Hipotiroid Diyeti Nedir ve Nasıl Yapılır?

Tiroid bezi, kanda dolaşmakta olan bir çok sayıda önemli hormonu salgılamakta ve bu hormonlar ise vücuttaki gereken reseptörlere ulaşmaktadır. Ancak tiroid bezlerinde yaşanacak olan tiroid fonksiyonlarında ki bozulma dikkat çeken ve yaygın olan bazı sağlık problemlerine neden olabilmektedir.

Tiroid, sağlık bilimi tarafından temel hormon bezi olarak bilinmekte ve önem arzeden hormonları salgılamanın yanı sıra vücudun, tüketilen besinleri kullanılabilir enerjiye dönüştürmesi görevinde kontrol sahibidir. Ayrıca metabolizmada önemli bir rol üstlenmektedir. Tiroidin metabolizma üzerinde bu kadar önemli rol oynaması sebebiyle fonksiyonunu kaybetmesi sonucunda vücudun her bölümü etkilenmekte ve enerji seviyesini düşürerek kalori yakımını bozmaktadır.Temel olarak tiroid hormonunun az aktif olması sonucunda metabolizma yavaşlamakta ve bu sebeple bireyler kendilerini yorgun hissetmekle beraber kilo vermekte de zorlanırlar.

Hipotiroid Diyetinde Tüketilmesi Gereken Besinler

Hipotiroid, kişilerin metabolizma hızını ciddi oranda yavaşlatmakta ve bunun sonucu olarak hızlı kilo alımı kaçınılmaz olmaktadır. Bu noktada hem troid hormonunda iyileştirici özelliklere sahip hem de metabolizmayı hızlandırıcı besinler tüketilmesinde fayda vardır. Şimdi bu besinlerin neler olduğuna göz atalım:

Taze Vahşi Balık

Çiftlikte değil de denizde yetişen taze balıklar, bol miktarda OMEGA-3 yağ asitleri içermektedir. Bu yağ asitleri ise tiroid fonksiyonları ve hormon dengesi için gereklidir. Taze vahşi balıklar vücuttaki OMEGA-3 yağları ile OMEGA-6 yağlarının arasındaki dengeyi korumakta, inflamasyonları azaltmakta ve sağlıklı nörolojik fonksiyonların yürütülmesine imkan tanımaktadır. Ayrıca balıkların içeriğinde bulunan selenyumda yine tiroid hormonunu aktif hale gelmesine yardımcı olmaktadır.

Hindistan Cevizi Yağı

Hindistan cevizi yağının içeriğinde; kaprik asit, kaprilik asit ve laurik asitformlarında orta zincirli yağ asitleri yer almaktadır. Bu yağ asitleri metabolizmayı desteklemekte, yorgunluk ile savaşmakta ve enerjiyi arttırmaktadır. Hindistan cevizi yağı kolay sindirilebilmekte ve bu özelliği sebebiyle hipotiroidde tercih edilmektedir. Ayrıca sindirim sistemini desteklemekte, bakteri,mikrop ve oksidan karşıtı etkileri sayesinde inflomasyonları bastırmaktadır. Ayrıca hindistan cevizi yağı bağışıklık sistemini iyileştirmekte ve beyin fonksiyonlarını yükseltmektedir. Kan şekeri düzeyleri üzerinde dengeleyici etkilere sahip olan hindistan cevizi yağı hipotiroid hastalarının mutlaka tüketmesi gereken bir besindir.

Su Yosunu

Su yosunları doğal iyot içermekte ve bu iyotlar tiroid fonksiyonlarını bozan eksiklikleri engellemektedir. Ayrıca B vitamini, pantotenik asit ve riboflavin açısından zengindir. Bu nedenle bu ürünler sınırlı miktarlarda her hafta tiroid hormonunu arttırmak için tüketilmelidir. Su yosunlarını temin etmek biraz güç olabilir ancak ülkemizin bazı yörelerinde turşu formunda satışı mevcuttur.

Probiyotik İçeriği Zengin Besinler

Kombu çayı, kefir, keçi yoğurdu ve turşu gibi besinler oldukça bol miktarda probiyotik bakteri barındırmaktadır ve bu özelliği sebebiyle sağlıklı bir bağırsak ortamı oluşturabilmek için önem taşımaktadırlar.

Bol Lifli Gıdalar

Hipotiroid hastaları genellikle sindirim sorunları yaşamaktadır. Bu sebeple gün içerisinde en az 30 ila 40 gram kadar besin lifi tüketmek gerekmektedir. Lif oranı yüksek beslenme biçimi sindirim sorunlarının iyileşmesinin yanı sıra kalp sağlığında da iyileştirici etkilere sahiptir. Ayrıca kan şekeri düzeyini dengelemekte ve daha çabuk doymaya yardımcı olması sebebiyle kilo kontrolünde destek olmaktadır. Taze sebze, baklagiller, mercimek türleri, orman meyveleri ve tohumlar tüketilmelidir.

Temiz Su

Her iki saatte bir su tüketimi ile, şeker alma ihtiyacı, düşük enerji ve özellike kabızlık gibi sorunların önüne geçmek mümkün olmaktadır. Su, hidrasyona yardımcı olmakta ve sindirim sistemine destek olmaktadır. Aynı zamanda kötü ruh halini ve yorgunluğu da engellemektedir. Gün içerisinde 2,5 ila 3 litre su tüketimi ile hücrelerin ve organların doğru çalışmasına yardımcı olmakta

Kemik Suyu

Tavuk ve dana kemiklerinin içeriğinde L-glycine  ve L-proline olarak adlandırılan aminoasitler bulunmakta ve sindirim sistemini tamir ederek hipotiroid hastalığında iyileştirici etkilere sahiptir. Ayrıca kemik suyunda sindirimi beslemekte olan önemli mineraller de barınmaktadır.  Kalsiyum, magnezyum, silikon ve fosfor eksikliğine iyi gelmektedir. Kemik suyu, besin hassasiyetine iyi gelmekte, yorgunluk ile savaşmakta, enerjiyi artırmakta ve bağışıklığı da güçlendirerek kas ve eklem ağrılarının azalmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca hipotiroidin zarar verdiği kemiklere da iyi gelmekte ve kemiklerin güçlenmesine yardımcı olmaktadır.

Sebze ve Meyveler

Sebze ve meyveler içeriğinde bol miktarda antioksidan, lif, vitamin ve mineral barındırmaktadır. Böylece vücudun serbest radikaller ile savaşması mümkün olmakta ve inflamasyonlar da azalmaktadır. Faydaları açısından zengin olan bu besinler sindirimi desteklemekte, beyin fonksiyonlarını iyileştirmekte, hormonların dengelenmesine yardımcı olmakta, kalp sağlığına iyi gelmekte  ve sağlıklı olan vücut ağırlığının korunmasına yardımcı olmaktadır. Sebze ve meyveler hipotiroidi hastaları için faydalıdır ancak ıspanak, brokoli, lahana, turp, tatlı patates, soya fasulyesi, avokado ve şeftali gibi besinlerden uzak durulmasında fayda vardır. Ancak doğru bir şekilde pişirilmesi bu olumsuz etkilerin azalmasına yardımcı olacaktır.

İyotlu Tuz

İyot, tiroid hormonunun üretimi için gerekli bir elementtir ve eksikliği sonucunda guatr ve hipotiroid hastalıkları ortaya çıkabilmektedir. Vücut kendi kendine yeterli miktarda iyot üretememektedir. Bu nedenle iyotlu gıdalar tüketmek gerekmektedir ve iyotlu tuz bu kaynağa en güzel örnektir.

Brezilya Fındığı

Brezilya fındığının içeriğinde selenyum bulunmaktadır ve selenyum inaktif olan tiroid hormonunun aktif forma dönüşmesine yardımcı olmaktadır.

Az yağlı Süt Ürünleri

Yağ oranı azaltılmış yoğurt, süt ve peynir, selenyum ve iyot kaynağıdır ve tiroid hormonunun aktif hale gelebilmesi için tüketimi faydalı olacaktır.

Kırmızı Et ve Beyaz Et

Tiroid problemleri ile savaşmanın en faydalı yöntemi vücuda yeterli miktarda çinko giriyor olmasıdır ve kırmızı et ile beyaz ette bol miktarda bulunmaktadır. Tüketildiğinde T3 hormonunun T4 hormonuna dönüştürülmesinde yardımcı olmaktadır.

Yumurta

Yumurtanın içeriğinde iyot bol bulunmaktadır ve gün içerisinde  iki adet yumurta tüketilmelidir. Ancak yüksek kolesterol söz konusu yumurtanın sarısı tüketilmemelidir.

Kabuklu Deniz Ürünleri

İyot ve çinko zengini bir diğer besin grubu ise kabuklu deniz ürünleridir. Istakoz, yengeç ve karides gibi kabuklu deniz canlıları tiroid hormonu üretimine katkıda bulunmaktadır.

Zeytinyağı

Sağlıklı yağlar grubundan zeytinyağı, tiroid hormonu düzeyini arttırabilmektedir.  Bununla birlikte kötü kolesterolü düşürmekte ve kilo verimine yardımcı olmaktadır.

Baklagiller

Gluten içermeyen, iyot ve çinkoyu ise içeriğinde barındıran baklagiller tiroid hormonu düzeyinin yükselmesine de yardımcı olmaktadır.

Hipotiroidde Kaçınılması Gereken Besinler Nelerdir?

Musluk Suyu

Musluk sularında çoğunlukla florür bulunmakta ve içeriğindeki klor ise iyot emilimine zarar vermektedir.

Gluten

Tiroid problemi olan kişilerin büyük bir kısmında gluten hassasiyeti vardır ve bu sebeple glutenden uzak durulması gerekmektedir. Neredeyse tüm tahıl ve tahıl ürünleri gluten içermektedir  ve tedavi aşamasında bu besinleri tüketmekten kaçınmak gerekebilir. Tahıl ürünlerinin yanı sıra işlenmiş gıdalarda gluten bulunabilmekte olduğundan etiketleri dikkatli bir şekilde okunmalıdır. Gluten hassasiyeti olduğu durumlarda inflamasyonları arttırabilir, hormonla ilgili sorunların daha da kötüye gitmesini sağlayabilir ve beslenme eksikliğine neden olabilmektedir.

Öneri: Gluten, gluten içeren besinler, gluten hassasiyeti ve gluten diyetine dair merak ettiğiniz herşey için “Gluten Nedir? Glutensiz Beslenme Diyeti Nasıl Yapılır?” başlıklı makalemizi ziyaret edebilirsiniz. 

Süt Ürünleri

İşlenmiş, organik olmayan pastörize süt ürünleri, inflamatuvar tetiklenmelerine neden olabilmektedir. Bu sebeple organik keçi sütü ve süt ürünleri bulunamıyor ise süt ürünlerinin tüketimine bir süre ara verilmesi gerekebilir.

Şeker

Şeker tüketimi, metabolizmanın hormon dengesini bozmaktadır ve bunun sonucu olarak tiroid sorunu olan kişilerde kilo problemleri yaşanmaya başlamaktadır. Hipotiroid hastalarında metabolizma dengede değildir ve bu nedenle özellikle tiroid hastaları şeker ve şeker içeren ürünlerden uzak durmalıdırlar.

Rafine Unlu Ürünler

Rafine edilmiş karbonhidratlar ile üretilen ürünler, hormon düzeylerini bozmakta ve sonucu olarak da kilo alımına neden olabilmektedir. Bu ürünler arasında makarna, ekmek ve tüm hamur işi yiyecekler bulunmaktadır. Bu sebeple Rafine unlu ürünler hipotiroid hastalarının hayatından tamamen çıkarılması gerekmektedir.

Diğer Kaçınılması Gereken Besinler

    • Yeşil çay
    • Kızartılmış besinler
    • İşlenmiş gıdalar
    • Az pişmiş ya da çiğ yeşil yapraklı sebzeler
    • Turpgiller

 

Guatr Hastalığına Neden Olan Besinler

  • Bu besinler tiroid fonksiyonlarını bozabilir ve bu nedenle  hipotiroid hastaları tarafından tüketilmemesi gerekmektedir. İlla bu besinler tüketilmek isteniyorsa sınırlı miktarlarda tüketilmeli ve tüketmeden önce otuz dakika buharda pişirilmelidir. Özellikle iyot eksikliği yaşayanlar için yukarıdaki besinler risk grubundadır.Karnabahar
  • Lahana
  • Brokoli
  • Soya
  • Brüksel lahanası

Bir Haftalık Örnek Hipotiroidi Diyet Listesi

Hipotiroid hastaları için bir haftalık örnek beslenme listesi paylaşıyor olacağız. Beslenme listesinde yer alan ölçüler ortalama değerleri içermektedir. Porsiyon ölçüleri bireylerin kendi değerlerine göre değişkenlik gösterebilir. Beslenme listesinde yer alan besinlerin tüketilmesi sonucunda beslenme şekli daha sağlıklı olacaktır.  Belirttiğimiz gibi örnek bir beslenme programıdır ancak hipotiroid dışında başka rahatsızlıklar mevcut ise mutlaka diyet programı uygulanmaya başlanmadan önce doktora danışılmalı ve bir beslenme uzmanından yardım alınmalıdır.

Sabah Uyanınca

  • Bir ila iki bardak su

Sabah Kahvaltısı

  • Bir adet haşlanmış yumurta ya da omlet
  • İki dilim beyaz peynir
  • Domates ve salatalık
  • Bir ila iki dilim çavdar ekmeği

Kuşluk

  • Bir fincan yeşil çay
  • İki adet tam ceviz içi
  • Sekiz adet çiğ fındık

Öğlen Yemeği

  • 100 ila 120 gram ızgara ya da fırında pişmiş tavuk eti ya da köfte ya da balık
  • Bol yeşillikle yapılmış salata
  • Bir su bardağı ile ayran
  • Bir ila iki dilim çavdar ekmeği

İkindi 

  • Bir su bardağı ile süt
  • İki dilim ananas ya da Bir adet orta boy muz

Akşam Yemeği

  • Bir kase çorba
  • Bir porsiyon sebze yemeği (sakıncalı besinler hariç)
  • Dört yemek kaşığı ile yoğurt
  • Bol yeşillikle yapılmış salata

Yatsı 

  • Bir adet elma ya da iki adet mandalina ya da bir adet portakal
  • İki adet ceviz içi

Hipertiroidi Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Tiroid bezinin salgılamakta olduğu tiroid hormonlarının fazla çalışıyor olması ve kanda fazla miktarda tiroid bulunması sonucunda hipertiroid rahatsızlığı ortaya çıkmaktadır. Zehirli guatr olarak da bilinmektedir. Başlangıç aşamasında aşırı kilo kaybı, çarpıntı, sıcağa karşı dayanıksızlık ve  aşırı terleme  gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Aç karnına yapılan kan testi sonucunda T3 ve T4 değerlerinin yüksek, TSH seviyesinin ise düşük olması sonucunda hipertiroidi rahatsızlığından bahsedilebilir. Tiroid bezinin zaman içerisinde olması gereken boyuttan daha fazla büyüyor olmasının nedeni “guatr” hastalığıdır. Guatr içerisinde büyümüş olan yumrulara ise “nodül” denilmektedir.  Ayrıca tiroid bezi içerisinde  tiroid üretmekte olan bölgeyi değerlendirmek için tiroid sintigrafisi çekilebilir. Böylece nodüllerinde kontrolleri sağlıklı bir şekilde yapılabilmektedir. Sintigrafi, çok düşük dozda radyoaktif verilerek yapılan bir işlemdir. Tiroid sintigrafisi sonucunda fazla miktarda iyot tutan nodüller “sıcak nodül”, az miktarda iyot tutan nodüller ise “soğuk nodül” olarak değerlendirilmektedir. Sıcak nodüllerde kötü huylu hücre içerme olasılığı daha düşüktür. Tiroid bezini daha ayrıntılı görüntüleyebilmek için  ekokardiyografi, tiroid ultrasonografi ve göz muayenesi yapılabilmektedir.

Hipertiroidi Belirtileri Nelerdir?

Bireylerin iştahlı olması ve buna rağmen sonucunda kilo kaybı yaşıyor olması hipertiroid olduğunun en bilinen belirtileri arasındadır. Ancak bunun yanı sıra başka belirtiler de mevcuttur. Şimdi bu belirtilere göz atalım:

  • Kilo kaybı yaşanıyor olması
  • Çarpıntı
  • Uykusuzluk hali
  • Kaslarda zayıflık
  • Aşırı terleme
  • Nemli cilt
  • Saç tellerinde incelme ve saç dökülmesi
  • Ciltte incelme
  • Adet düzeninin bozulması
  • Bağırsak hareketlerinde artış
  • İshal
  • Sinirlilik  hali
  • Tahammülsüz olma hali
  • Erkek hastalarda meme büyümesi
  • Sıcağa tahammülsüzlük
  • Gözlerin ileri doğru fırlaması
  • Hiperaktivite
  • Libido kaybı
  • Kemik erimesi
  • Tiroid bezinde büyüme yani guatr
  • Aşırı susama
  • Ciltte oluşan kırmızı yumrular

Hipertiroidi Hastalığının Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Graves Hastalığı

Tiroidin daha büyük hale gelmesi ve aşırı miktarda hormon üretmesi sonucunda oluşan hipertiroidi türü graves hastalığıdır. Hipertiroidi ile aynı belirtileri içermektedir ve sonuç olarak hipertiroidi gelişimine katkıda bulunmaktadır. Hızlı çalışmakta olan tiroid bezleri genellikle graves hastalığının da varlığını göstermekte ve vücut kendi kendine reaksiyon göstermektedir. Tiroid bezinden aşırı miktarda tiroid salgılanmakta ve metabolizma hızlanmaktadır. Nabız yükselmekte ve sonucunda hipertiroidi hastası ne yaparsa yapsın kilo alamayacaktır. Egzoftalmus olarak adlandırılan gözlerin dışarı doğru çıkık olması da graves hastalığını beraberinde getirmektedir. Tedavisi ise başlangıç aşamasında antitiroid ilaçları, ilerlemiş seviyelerinde ise radyoaktif iyot ve cerrahi müdahale ile tamamlanmaktadır.

Hipertiroidi hastalarının %80’inde graves hastalığı görülebilmektedir. Graves hastalığda ilaç tedavisi 1 ila 2 yıl kadar sürmektedir. Başlangıçta yüksek dozda başlanan tedavi, hastalığın düzene girmesi sonucunda normal dozda devam ediyor olacaktır. Graves hastalığında iyileşme oranı %50 oranındadır ancak iyileşmeyi takip eden bir yılın sonunda hastalığın kendini tekrarlaması mümkündür.

Graves hastalığının hipertiroid ile ilişkilendirmiş se

mpromları:

  • Uykumakta zorlanma
  • Aşırı hassasiyet
  •  Anksiyete
  • Artmış olan koku duyusu
  • Düzensiz kalp atışı
  • Kilo değişimleri
  • Saçlarda dökülme ve azalma
  • Rahatsız bağırsak sendromu

Graves Hastalığının Nedenleri:

  • Hormonal dengesizlikler
  • Toksisite
  • Sızdıran bağırsak sendromu
  • Besin alerjileri

Tiroidit

Tiroidit sonucunda hipotroidi oluşmaktadır ancak kısa vadede ise hipertiroidi tetikleyebilmektedir. Bu iltihap, tiroid bezinin çok fazla miktarda hormon üretmesine ve bir defada tamamını serbest bırakmasına sebep olduğu ortaya çıkabilmektedir.

İyot Fazlalığı

Vücutta fazla miktarda bulunan iyot, tiroidin aşırı aktif hale gelmesine sebep olabilmektedir. Bu durum iyot içeren ilaçların sürekli kullanımı sonucunda da ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca bu ilaçlar bazı öksürük şurupları ile beraber kalp ritimlerini tedavi amaçlı kullanılan ilaçların bir kısmını da içermektedir.

Tiroid Nodülleri

Tiroid nodülleri, tiroid üzerinde oluşmakta olan iyi huylu topaklara verilen addır. Bu topakların büyümeye başlaması ile aşırı aktif hale gelebilmekte ve tiroid çok fazla hormon üreterek hipertiroid hastalığına neden olmaktadır.

Hipertiroidi Hangi Hastalıklara Neden Olmaktadır?

Hipertiroidi tedavi edilmediğinde orta açıkan hastalıklar daha büyük sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Hatta daha ileri düzeyde hastalığın şok ve ölümle sonuçlanması da mümkün olmaktadır. Bu nedenle hipotiroidde olduğu gibi hipertiroidde de tedavi şarttır.

Hipertiroidin sebep olduğu hastalıklar;

  • Aşırı kilo kaybı
  • Kalp yetmezliği
  • Kalpte ritim bozukluğu
  • İltihap ya da enfeksiyon esnasında tiroid krizi
  • Şok
  • Osteoporoz (kemik erimesi)

Hamilelikte Hipertiroidi

Geçmişte hipertiroidi tedavisi görmüş veya ailesinde hipertiroidi hikayesi olan kadınlarda hamilelik öncesi ve hamilelik süresi boyunca mutlaka uzman kontrolünde tiroid hormonları takip edilmelidir. Eğer hamilelik öncesinde bir nodül varlığı söz konusu ise gebelik oluşmadan önce mutlaka biyopsi yapılması gerekmektedir. Bunun nedeni ise hamilelik süresince nodüllerin büyüyebilme ihtimalinin oluşudur. Hamilelikte nodüllerin büyümesi halinde anne adayı ve bebek olumsuz bir şekilde etkileniyor olacaktır. Ayrıca hipertiroidi, hastalığın seviyesine göre düşük yapma olasılığı artmaktadır.

Hamilelik sürecinde çoğunlukla Basedow-Graves hastalığı ile ilişkili olarak hipertiroidi ortaya çıkabilmektedir. Bu süreçte ortaya çıkan hipertiroidi, bebeğin de tiroit bezinin fazla çalışmasına neden olmaktadır. Anne adayının aldığı antitiroid ilaçlarla tedavi olması için tüketilen ilaçlar plasentadan bebeğe geçmektedir. Ayrıca hamilelik esnasında hipertiroidi tedavisi için radyoktif iyot uygulaması yapılamaz. Eğer ameliyat gerekecek ise bunun için hamileliğin 20. haftasının dolması beklenecektir.

 

Hipertiroidi Tedavi Etmenin Beş Doğal Yolu

Mayasıl Otu

Gün içerisinde üç defa 2 ml. tüketilerek asitlerinden yararlanmak mümkündür.

L-karnitin

Gün içerisinde iki defa 1000 mg. tüketilerek hipertiroid semptomlarını azaltmak mümkündür.

Limonotu

Gün içerisinde üç defa 2 ml. limonotu tüketilerek antikorların tiroid bezine bağlanmaları engellenmiş olacaktır.

B-kompleks Vitaminleri

Gün içerisinde iki defa 50 mg. B-kompleks vitaminleri tüketildiğinde hipertiroid semptomlarının azaltılması mümkün olacaktır.

Bitki Sterolü

Bitki sterolü bağışıklık sistemini dengelemektedir. Tüketilirken şişe üzerindeki talimatlara uyum sağlanmalıdır.

Hipertiroid Diyeti ve Beslenme İlişkisi

Hipertiroidi hastalarının serbest olan besinleri hayatına dahil ettiği, yasaklı besinleri ise hayatından çıkardığı beslenme biçimidir hipertiroidi diyeti. bu beslenme biçimi hipertiroidi tedavi planlarının bir parçası olabilmektedir. Hipertiroidi diyetinin en önemli özelliği iyotun sınırlandırılmasıdır. Bu nedenle iyot içeriği düşük olan besinler tercih edilmelidir. Ancak bunun net olarak kararı bireyin biyokimyasal bulgularına ve tıbbi öyküsüne göre verilmesi en doğru olanıdır. Değerleri düşük olan kişilerde kısıtlamaya gerek duyulmamaktadır.

Hipertiroid Beslenmesinde Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?

Hipertiroidi olan hastaların beslenmesinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar mevcuttur. Bu başlık altında dikkat edilecek hususlara değineceğiz.

  • Öncelikle her sağlıklı bireylerde olduğu gibi hipertiroidli hastalar için de su tüketimi büyük ölçüde önem arz etmektedir. Bu nedenle gün içerisinde en az iki litre su tüketimi mutlaka gerçekleşmelidir.
  • Yağ ve karbonhidrat içeriği yüksek olan besinler tiroid bezine zarar vermektedir. Bu nedenle karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Yağ ve karbonhidrat tüketimi yerine kompleks karbonhidratlar ve sağlıklı yağlar tüketilmelidir.
  • Kafein ve alkol, tiroid fonksiyonlarını ve tiroid ilaçlarını etkileyebilmektedir. Bu nedenle alkolsüz ve kafeinsiz besinler tüketilmelidir.
  • Hipertiroidi hastalığı, kemiklerin zayıflamasına yani osteoporoza sebep olmaktadır. Bu nedenle tedavi esnasında ve sonrasında kalsiyum ve D vitamini takviyesi almak kemik sağlığına iyi gelecektir.
  • İyot kısıtlamasına karar verilmesi halinde iyotsuz tuz kullanılması gerekmektedir.
  • Okyanus sularında yaşayan balıklar fazla miktarda iyot içermektedir. Bu nedenle tuzlu su balıklarından uzak durulması gerekmektedir. Tatlı su somunu tüketilebilir.
  • Süt ürünleri iyot içermektedir. Bunun yerine badem, ıspanak, kuru fasulye, incir gibi süt ürünü olmayan ve içeriğinde kalsiyum minerali barındıran besin kaynakları tüketilebilir.
  • Selenyum içeriği zengin olan besinler tiroid hormon seviyelerini dengelemekte ve tiroid hastalıklarından korunmaya yardımcı olmaktadır. Bu nedenle kaliteli selenyum içeren tavuk, balık, tam tahıllar ve yağlı tohumlar tüketilerek hipertiroid beslenmesine katkıda bulunulabilir.
  • A vitamini, demir ve çinko, tiroid hormon sentezinin önemli bir kısmında rol oynadığı araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu sebeple tüm bu makro besin öğelerinin hipertiroid diyeti ile yeterli miktarda tüketimi tiroid bezinin çalışması için gereklidir.
  • Hipertiroidi tedavisi sürecinde ilaç alınırken kilo artışı yaşamak mümkün olmaktadır. Bu sebeple şekerli ve nişastalı besinlerden uzak durmak gerekmektedir.
  • Sigara tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Bağışıklık sistemini güçlendiriyor olmak hipertiroidi hastaları için hastalığın seyrini etkileyen faktörler arasında yer almaktadır.
  • Mantar, brokoli ve sarımsak özellikle hipertiroidi hastalarının sofralarında eksik edilmemelidir.
  • Hipertiroidi hastaları kahve, çay ve asitli içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Haftada bir ya da iki defa balık tüketmek OMEGA-3 alımı için de önem taşımaktadır.
  • Aşağıda paylaşıyor olacağımız diyet ve beslenme programının yanı sıra Glisemik İndeks diyeti de hipertiroid hastaları için uygun bir diyet programı olarak kabul edilmektedir.

Bilgi: Glisemik indeksi diyeti ile öğrenmek istediğiniz tüm detaylar ve örnek beslenme listesi, “Glisemik İndeksi (Gi) Diyeti Nedir ve Nasıl Hesaplanır?” başlıklı makalemizi linki tıklayarak ziyaret edebilirsiniz. 

Esmer Pirinç ve Mısır

Tiroid hormonunun üretimini azaltan, vitamin, mineral ve lif açısından zengin olan mısır ve esmer pirinç tüketimi önem taşımaktadır.

Kaliteli Proteinler

Hipertiroidi iştah artışına neden olmakta ancak aynı zamanda kilo kaybı yaşanmaktadır. Proteinler ise sindirimi zor olması sebebiyle daha uzun süre tokluk hissi verecektir. Balık, mantar, tavukgöğsü, baklagiller grubu ve diğer kaliteli etler kas üretimine destek olmaktadır.

Yeşil Çay

Tiroid hormonunun miktarını azaltmak ve tiroidlerin daha yavaş çalışmasını sağlamak için yeşil çay tüketimi önemli katkılar sağlamaktadır. Özellikle içeriğindeki florür sayesinde tiroid baskılanabilmektedir.

Bitkiler

Anti-inflamatuvar bitkiler arasında yer alan oregano yani halk arasında bilinen adı ile kekik, fesleğen ve biberiye hipertiroidi gibi sağlık sorunlarının ortadan kalkmasına önemli derecede yardımcıdırlar.

Oregano (kekik)

İşlenmemiş Gıdalar

İşlenmemiş olan yani taze sebze ve meyvelerin tüketimi hipertiroidli hastaların yanı sıra sağlıklı olsa bile herkesin dikkat etmesi gereken bir konudur. Sağlıklı yaşam için işlenmiş besinler değil taze sebze ve meyveler tüketin.

Zencefil

Zencefil, bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını düzenlemekte ve hipertiroidi hastalarına iyi gelmektedir.

Kemik Suyu

Kemik suyu tüketimi ile hipertiroidi hastalığını olumsuz olarak etkileyen rahatsızlıklara savaş açmak mümkün olmaktadır.

Yeşil Sebze Suları

Taze ve yeşil sebzelerin sıkılması ile elde edilen sebze suları, vücudun ihtiyaç duyduğu besinlerin alınmasını sağlayacaktır. Sebze suyu olarak içilebilecek sebzeler spirulina, karalahana ve ıspanaktır.

Spirulina

Hipertiroidi Diyetinde Kaçınılması Gereken Besinler

  • Gluten
  • Şeker
  • Paketli, yapay ve renklendirilmiş gıdalar
  • İyot, çinko ve selenyum içeren besinler
  • Yapay tatlandırıcılar
  • Alkollü içecekler
  • Geleneksel süt ve süt ürünleri: A1 kazein içermekte olan süttiroid problemlerinin artmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple doğrudan süt tüketmekten kaçınılmalıdır.

Örnek Hipertiroidi Diyet Listesi 

Hipertiroidi hastalarının tüketmesi gereken besinlerle kaçınması gereken besinlerden bahsettik. Bu besinlerden oluşna örnek diyet listemizi de sizinle paylaşıyor olacağız. Ancak özellikle belirtmeliyiz ki diyet listesinde yer alan ölçüler ortalama ölçülerdir ve kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Porsiyon ölçüleri hastaların fiziksel özelliklerine göre artabilir ya da azalabilir. Ayrıca hipertiroidi dışında herhangi bir rahatsızlık mevcut ise doktora danışılmalı ve  kişiye özel diyet programı için beslenme uzmanından yardım alınmalıdır.

Sabah Kahvaltısı

  • Bir adet haşlanmış yumurta
  • İki dilim beyaz peynir
  • Domates
  • Salatalık ve yeşillik
  • Bir ila iki dilim tam buğday ya da çavdar ekmeği

Kuşluk Ara Öğünü

  • İki adet ceviz içi
  • İki adet kuru kayısı

Öğle Yemeği

  • 100 ila 120 gram kadar ızgarada ya da fırında pişirilmiş derisiz tavuk eti, köfte ya da balık
  • Mevsim salatası
  • Bir kase yoğurt ya da bir bardak ayran
  • Bir dilim tam buğday ya da çavdar ekmeği ya da bir kepçe çorba

İkindi Ara Öğünü

  • Sekiz ila dokuz adet çiğ fındık
  • Bir porsiyon meyve

Akşam Yemeği

  • Bir porsiyon sebze yemeği (Yasak olmayan sebzelerden yapılmış olmalıdır)
  • Üç kaşık bulgur pilavı ya da bir dilim tam buğday ya da çavdar ekmeği
  • Dört yemek kaşığı yoğurt
  • Mevsim salatası

Gece Ara Öğünü

  • Bir su bardağı süt
  • Bir porsiyon meyve

 

Tiroid Hastalıklarına İyi Gelen Öz Yağlar Nelerdir?

Bitkilerden damıtılmış konsantrasyonu yüksek özütler öz yağlar olarak bilinmektedir. Aromaterapi ve gevşemek amaçlı daha yaygın kullanılıyor olsa da son yıllarda bakteriyel enfeksiyonlardan depresyona kadar bir çok tedavide popüler olmaya başlamıştır. Bazı öz yağlar da tiroid hastalıklarına karşı ciddi oranlarda rahatlama sağladığına inanılmaktadır.

Öz yağların tiroid için kullanımı ile ilgili doğrudan ilişkisi olduğunu gösteren yeterli miktarda tıbbi araştırma mevcut değildir. Ancak bazı anekdotsal kanıtlar vardır ve yapılan çalışmalar öz yağların tiroid hastalıklarının semptomlarının tedavi edilmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Bizler de bu başlık altında “hangi tiroid hastalıklarına hangi öz yağlar iyi gelmektedir?” sorusuna yanıt arıyor olacağız. Ancak özellikle belirtmeliyiz ki öz yağlar zehirli kabul edilebilir ve ağız yoluyla alınmamalıdır.

Hipotiroidi İçin Öz Yağlar

Hipotiroidi, vücudun yeterli miktarda tiroid hormonu üretmemesi sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır ve hamile kalma zorluğu, eklem ağrısı, kilo alımı gibi semptomlara neden olmaktadır. Öz yağlar ise hipotiroidin bu bilinen ve diğer belirtilerine yardımcı olmaktadır.

Nane Öz Yağı

Nane öz yağı sindirime yardımcı olmaktadır. Teneffüs edildiğinde bulantıyı da azaltabilmektedir. Hipotiroidi de metabolizma yavaşlamaktadır. Metabolizmayı hızlandırmak için her gece bir fincan kafein içermeyen bitki çayına nane katılarak tüketmeyi deneyebilirsiniz. Ayrıca nane öz yağı difüzöre damlatılabilmekte ya da bir taşıyıcı yağla seyreltilerek karna masaj yapılabilmektedir.

Mür Öz Yağı

Antienflamatuvar ajan olarak yüzyıllardır kullanılmakta olan mür öz yağını, başka bir antienflamatuvar yağ ile karıştırabilir ve sonucunda güçlü bir topikal ilaç elde edilebilmektedir.

Itır Öz Yağı

Antienflamatuvar ajan olarak kullanılmakta olan bir diğer öz yağ, ıtır öz yağıdır ve klinik çalışmalarda da kanıtlanmıştır. Hipotiroidi ile ilişkili olan iltihabın bir kaç damla ıtır öz yağının topikal olarak uygulanması sonucunda azaltılabilmesi mümkündür. Ayrıca hipotiroidi kaynaklı gelişen stres halinin azalmasına da yardımcı olmaktadır.

Sedir Öz Yağı

Cilt kuruluğunun tedavisinde kullanılmak üzere tercih edilebilecek en güçlü ve taze kokulu öz yağlardan biridir sedir öz yağı. jojoba öz yağı ya da üzüm çekirdeği öz yağı gibi taşıyıcı yağ türlerinden biri ile bir kaç damla sedir öz yağı karıştırılarak kullanılması halinde cilt rahatlayacaktır ve böylece hipotiroidi sonucunda ortaya çıkan cilt kuruluğunun önüne geçilebilecektir.

Hipertiroidi İçin Öz Yağlar

Hipertiroidi, vücudun fazla miktarda tiroid hormonu ürettiği durum sonucunda ortaya çıkmaktadır. Kilo kaybı, kalp ritmi bozuklukları, anksiyete ve kas güçsüzlüğü gibi semptomlar daha yaygın olarak görülmektedir. Bu başlık altında paylaşıyor olacağımız öz yağlar ile tiroid hormonu üretilmesi engellenemez ancak bazıları hipertiroidi semptomlarının iyileştirilmesinde yardımcı olabilmektedir.

Limon Otu Öz Yağı

Güçlü antienflamatuar için çalışılmış olan limon otu özü yağı topikal olarak uygulandığında tiroid bölgesi iltihaplı ya da şişmiş ise rahatlama sağlayacaktır.

Buhur Öz Yağı

Bağışıklık sistemini güçlendiren, ağrıları gideren ve antienflamatuvar özellikleri olan buhur öz yağı ayrıca cilt bariyerini onarmaya ve kuru ciltlere baım yapmaya yaramaktadır. Hızlı çalışan tiroidin yol açtığı cilt kuruluğu için bir kaç damla buhur öz yağı uygulamak kaşıntıyı ve kuruluğu azaltmaktadır. Oldukça kuvvetli bir yağ olarak kabul edilen buhur öz yağı jojoba öz yağı ve badem öz yağı gibi taşıyıcı öz yağlardan biri ile karıştırılarak seyreltilebilir ve cildin iyileşmesinde önemli bir yardımcıdır.

Lavanta Öz Yağı

Hipertiroidiye bağlı sinir ve endüşe söz konusu ise lavanta öz yağı doğru bir tercih olacaktır. Gevşemeyeyi sağlayan lavanta öz yağı havaya yayıldığı zaman sakinleşmeye ve iyi hissetmeye yardımcı olmaktadır.

 

 

Sandal Ağacı Öz Yağı

Anksiyete karşıtı özellikleri açısından test edilen sandal ağacı öz yağı, basınç noktalarına topikal olarak tedavi amaçlı kullanılabilmektedir. Hipertiroidin neden olduğu kaygının önüne geçebilmek için bir aromaterapi difüzörü ya da damla sandal ağacı öz yağı kullanılarak kokusunun havaya dağıtılması sağlanabilmektedir. Böylece kaygı hissi etkili bir şekilde tedavi edilebilmektedir.

Çam Öz Yağı

Çam öz yağı, cilde uygulanabilir, böylece boğaz eklemleri tedavi edilebilir ve inflamasyonu azaltılabilir. Dikkat edilmesi gereken konu ise öz yağların ağız yoluyla alınmaması gerektiğidir. Çam öz yağı zehirlidir.

 

Tiroid Nodülleri İçin Öz Yağlar Nelerdir?

Nadir olarak görülse de tiroid nodülleri kanserlidir. Katı olabilirler ve sıvı ile dolu olabilirler. Özofagusu sıkıştırabilir ve nefes almayı zorlaştırabilir. Ayrıca tiroid bezinin düzenlemekte olduğu tiroksin hormonunun fazla üretilmesine de neden olabilmektedir. Bazen hiç belirti göstermeyen tiroid nodülleri hipertiroidi semptomlarını tedavi amaçlı önermiş olduğumuz öz yağların kullanımı ile tedavi edebilmek mümkün olmaktadır.

Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?

Öz yağlar ağır tiroidin neden olduğu dengesizliklerin tedavi edilmesinde tek yöntem değildir ve böyle de olmamalıdır. Öz yağların kullanımı ile tiroid sorunlarının hafiflediğine bazı kanıtlar mevcuttur ancak reçete edilen tiroid ilaçları bu öz yağlar ile değiştirilmemelidir. Aksi taktirde halsizlik, kilo alımı ve organ hasarı gibi yan etkilerin ortaya çıkması ile sonuçlanabilmektedir. Eğer tiroid rahatsızlığının varlığından şüpheleniliyor ise öz yağlar kullanılmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır. Sadece güvenilen tedarikçilerden öz yağlar satın alınmalıdır. Cilde uygulandığında ya da solunulduğunda çoğunlukla toksik değildir ancak kesinlikle yutulmaması gerekmektedir.

 

Tiroid Diyeti Nasıl Yapılmalıdır?

  • Tiroid hastalıklarının türüne göre beslenme düzeni ve beslenme kuralları farklılık göstermektedir. Bu nedenle bir diyet ve sağlıklı beslenme uzmanından yardım alınması gerekmektedir.
  • Su tüketimi tiroid hastalarında daha büyük oranda önem taşımaktadır. Sağlıklı bir insan gün içinde sekiz bardak su tüketmelidir ancak bu miktar tiroid hastalarında 10 ila 12 bardak olmalıdır.
  • Su tüketmek, metabolizmanın hızlanmasına ve tokluk hissinin oluşmasına neden olacaktır. Bu nedenle hipotiroid ve hipertiroid hastaları kesinlikle su tüketimini ihmal etmemeleri gerekmektedir.
  • Metabolizmanın düzgün bir şekilde çalışıyor olması, kalori ve besin kontrolünün yapılabliyor olması için gün içinde üç ana  öğün mutlaka yapılması gerekmektedir. Ayrıca iki ila üç ara öğün tüketimine de özen gösterilmelidir.
  • Özellikle hipotiroid hastaları yorgunluk ve halsizlik hissedebilirler. Bu nedenle metabolizmayı hızlandıran ve antioksidan kaynağı bitki çaylarının tüketimi mümkündür. Hipotiroid hastaları için bitki çaylarının tüketimi önem taşımaktadır.
  • Tiroid hastalarının tiroid diyetinde tokluk hissediyor olmaları önemlidir. Bu nedenle lif içeriği yüksek olan besinlerin tüketimi tercih edilmelidir. Taze meyve ve sebzeler, fındık gibi kabuklu yemişler ve bakliyat çeşitlerinde diyet programında yer verilmelidir. Ayrıca ishal ya da kabızlık gibi durumların yaşanmaması için lif içeren besinlerin tüketimi önemlidir.
  • Hipertiroidi teşhisi konulduğunda kilo kaybı yaşanmakta ve kilo artışının olması daha zor olabilmektedir. Hipotiroidi teşhisinde ise tam tersi kilo kaybının yaşanması daha zor olmaktadır. Her iki tiroid tipinde uygulanması gereken diyet ve beslenme programı uzun sürelidir ve öncelikli olarak yaşam tarzı haline getirilmelidir. İdeal olan vücut ağırlığı, metabolizma hızı ve tiroid hormonlarının normal referans aralığında bulunmasında etkili olmaktadır.
  • Tiroid hastaları tükettiği besinlere dikkat etmelidir. Tüketilmemesi gereken ya da daha sık aralıklarla tercih edilmesi gereken besinlere özen gösterilmelidir. Özellikle karnabahar, turp, lahana ve brokoli gibi guatrojenik besinlerin tüketiminden kaçınılması gerekmektedir.
  • Kafein kaynaklarının tüketilmesi tiroid hastalarının dikkat etmesi gerektiği diğer bir önemli konu olarak kabul edilmektedir. Gün içerisinde en fazla iki ila üç fincan yani 300 mg. kadar kafein tüketimine izin verilmektedir.
  • Tiroid diyeti de diğer tüm diyet programları gibi egzersiz programları ile desteklenmediği süre boyunca tek başına önem arz etmemektedir. Mutlaka düzenli egzersiz planı uygulanmalı, buna vakit olmayacaksa hafta boyunca beş gün 30’ar dakika ya da hafta boyunca üç gün bir saat yürüyüş yapılmalıdır.

 

 

 

 

 

 

 
 

 

 

 

 

Soru - Cevap

Leave a Reply

*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.